Scoulfly
Uzman Üye
- Katılım
- 20 Aralık 2020
- Mesajlar
- 193
- Tepkime puanı
- 658
- İlgi Alanlarınız
- Grafik Tasarım
- Cinsiyet
-
- Erkek
Zihni buzdağı olarak görebiliriz. Buzdağının görünen ve görünmeyen kısmı; görünen su üzerinde ki kısmı bilinç, su altında kalan kısmı ise; bilinçaltı diyebiliriz.
Bilinç gün içerisinde ki karar verme aşamamız, akıl ve mantık kısmı. Bilinçaltı ise yaşayıp öğrendiğimiz davranışların refleksidir. Bu bağlamda zihni kontrol edip yönlendirmek mümkünleşiyor.
Bilinçaltımız bizi komuta eder fakat biz bunun farkında olmayız. Bu gücü bilsek dahi kullanamayız. Uzak doğu ülkeleri buna çok önem vermektedir ve meditasyon çalışmalarında, bilinçaltını tanıma, bilinçaltı gücünü çıkarmaya dairdir. Nitekim tasavvuf öğretisi de bu şekildedir. Kişi kendini tanıdığında çevresini, çevresinde olan biteni daha iyi analiz edip kontrol etmektedir.
Sol beyin bilinç sağ beyinse bilinçaltını yönetir. Mantık sol, yaratıcı hayal yani duygusal beyin sağ beyindir..
Sağ beyni baskın kullanan, baskın olan kişiler bilinçaltının zenginliğinden çok faydalanırlar.
Patron bilinçaltıdır. Korkularımız, endişelerimiz, mutsuzluklarımız bilinçaltımızın oluşturduğu kişiliğimizdir.
Bilinçaltı ilkel, basit olandır. Uzun ve süslü kelimelerden anlamaz. Sürekli tekrarlanan basit komutlara duyarlıdır. Olumlu komutları anlar olumsuzları anlayamaz. Yönerge cümleleri etkili olursa ve bilince belirli aralıklarla tekrarlanırsa bu muhakkak komut olarak kayda geçecek ve fiziksel aktiviteler de bu yönde olacaktır.
Düşünme biçimi değiştiğinde yani olumsuz cümle yerine olumlama yapıldığında bilinçaltının temeli kırılacak ve zihne bu komut gidecektir.
Düşünceler Enerjilerimizdir!
Düşünceler, ışık, madde vb her şey, atomun en küçük yapı taşı kuant taneciğidir ve bu taneciklerin yoğunlaşıp bir araya gelerek oluşturduğu potansiyeldir. Yani düşünceler enerjidir ve güç bizim elimizde. Nasıl mıknatıs olan bir demir ağırlığının 10 katını taşıyabiliyorsa, mıknatıssız bir demir parçası da hiç bir şeyi taşıya bilemez.
Olumlu düşünce evrene yaydığımız pozitif enerjidir, olumsuz düşünmek ise negatif enerji. İnsanlardan gelen pozitif ve negatif enerjileri bilinç algılamaz fakat bilinçaltı hissedip bundan etkilenmektedir. Bu durumda bizim bunun farkında olup, kontrol edip, geliştirmemiz gerekmektedir. Bilinçaltı zaman ve mekandan bağımsız olmamızı sağlar, maddi ve manevi bütün varlıkları etkileyebilen gücün kendisidir.
Bilinç ve bilinçaltı uyumlu olmalıdır.
Bilincin ve bilinçaltının zıtlığı yani mantık ve duygular çatışır veya tersse, düşünce yapısı netlikten uzaklaşacağı için kaos çıkacaktır. Dünya da olan psikolojik problemlerin temeli budur. Psikolog ve psikoterapistler hatta meditasyon uzmanları bu zıtlığı dengelemeye çalışırlar. Bu uyumu bilmeyen bireyde, bir günü diğer gününü tutmayan, dengesiz tavırlar sergilenir, huzursuz ve mutsuz olur, kendisi ile barışık olamaz ve bu kişilik olarak yansır. İnsanlar aradığı huzuru bu dengede bulmaktadır. Zihnin dengesi hayatında dengeli olmasını sağlayacaktır.
Zihninde denge olmadığı sürece bedende de bir şey gerçekleşmeyecek. Zihni olumlama yani olumlu cümleler kurma, olumlu fikirler ile beslemek hayatımızı da değiştirecek. Eğer “sınavı kazanamam” , “bunu yapamam”, “zengin olamam” diye sürekli söylersek zihin bunu alacaktır, bizi dinleyecek ve istediğimizi yapmak için bizi yönlendirecek, hatta buna dair bütün gücünü kullanacaktır. Eğer “yaparım”, “başarırım” gibi olumlu cümleler ile komuta edersek; bunu gerçekleştirmek için elinden ne geliyorsa yapacak ve gerçekleştirecektir.
Bilinçaltı kapasitesi çok yüksektir. Birçok sesi duyar, görüntüyü kaydeder, birçok işlevi yapar. Kulağımız belirli frekansları duyuyorken bilinçaltı çok daha fazla veya az sesi algılar. Bunları ters kullanmak isteyen kötü niyetli insanların dijital ses dosyalarına şuuraltı mesaj (süblinminal) işlemesi ve yönlendirmesinden anlayabiliriz.
Bu resim yeniden boyutlandırıldı, tam halini görmek için tıklayınız. |
Nasıl Olmalı?
Olumlama cümlesi şimdiki zaman ve geniş zaman olmalı. Örneğin; “başarılıyım”. Eğer siz “başaracağım” derseniz zihin bunu gelecek zamana erteleyecektir. Öteleyip yapmayacaktır.
Olumlama yaparken istiyorum dememelisiniz. “zengin olmak istiyorum” yerine “zenginim” demeliyiz. Şunu asla unutmayın evren bizi her zaman onaylayan bir yapıya sahiptir. İstemek sadece isteyip bir aktiviteye erişememektir. Fakat gerçekleştirmek o ana aittir, “mutluluk için bütün imkân elimde” dediğinizde tüm hücreler bunu alacak ve o an mutlu olduğunuza dair komutu işleyecektir ve bunu artırmak için sahip olduğu gücü kullanacaktır.
Cümleler kendimizle ilgili olmalıdır. Yani “arkadaşım beni sevsin” tabiri yerine “sevilmeyi hak ediyorum” demeniz kendinizin bunu hak ettiğine dair komutlayacaktır.
Bilinçaltı tekrara duyarlıdır. Yani yukarda ki cümleleri ne kadar sık tekrarlar ve hayatımıza alırsak bilinçaltı bunu hatırlayacak ve uygulayacaktır. “Bir şeyi kez söylersen olur” bu atasözünün temelinde bilinçaltına tekrarın önemi vardır.
Tekrarlama da en güzel zaman yatmadan önceki yarım saattir. Yatağa uzandığınızda olumlu düşüncelerle kendinizi komutlandırmak güne de olumlu ve mutlu başlamanızı sağlayacak.
Bilinçaltı kapasitesi çok yüksek ve yaydığı enerji çok fazladır. Unutmayın, zihnin gücünü görüp hükmetmek ya da bilinçaltının esir olmak elimizde. Söylemler, tekrarlar ve olumlama çok önemlidir. Kedinizi ikna ettiğinizde ikna edemeyeceğiniz ve kendinizin farkına vardığınızda yapamayacağınız hiçbir şey yoktur.
Ne düşünürsen onu yaşarsın.
Moderatör tarafında düzenlendi: