Scoulfly
Uzman Üye
- Katılım
- 20 Aralık 2020
- Mesajlar
- 193
- Tepkime puanı
- 673
- İlgi Alanlarınız
- Grafik Tasarım
- Cinsiyet
-
- Erkek
Türklerin tarihinde önemli bir mevkide bulunan, ancak sonradan bu camiadan çıkan bir Türk kabilesi ve devleti de Bulgarlara aittir. Bunun yanısıra onların durumu da diğer Türk hanedanlarından biraz farklılık arz eder ki, o da; iki sülale şeklinde hem Balkan coğrafyasında, hem de İdil-Ural havalisinde hayatlarını sürdürmüş olmalarıdır.
Bulgar Türkleri konusuna da her zaman yaptığımız üzere meseleye onların adlarıyla girmek gerekir. Umumiyetle Bulgar isminin Türkçedeki “bulgamak” fiiliyle alâkası dikkate çekilmekte ve manası da “karışmak, bulanmak” şeklindedir. Bu adın ne vakit ortaya çıktığı meselesine gelince, herhalde 5. asrın ikinci yarısından sonradır. Fakat bu sırada Bulgarlar henüz bağımsız bir il hüviyetine kavuşmuş olamazlar. Çünkü kaynaklara baktığımızda, bu çağlarda hâlâ Bulgarların kökenlerinin dayandığı Beş Ogur (Bittigur), Altı Ogur (Altıngur), Tokuz Ogur (Kutirgur), On Ogur, Otuz Ogur (Utirgur), Sarı Ogur (Sarogur) vs. kimlikler geçerliliğini korumaktadır. Bizim tahminimize göre, Bulgarların yarı müstakil il yapısı 7. yüzyılın ortalarına doğru tamamlanmıştır.
Toktamış ile Emir Temür arasındaki kavgalardan da en zararlı çıkanlar hiç şüphesiz yine İdil-Ural Türklüğü ve dolayısıyla Bulgarlar oldu. Hatta söylenenlere göre, Temür Beg Bulgar şehrini zaptedince o vakitki Bulgar hanını, eşi ve çocuklarını yaktırmıştır. Elbette kuzeyde Ulug Muhammed tarafından 1437’de Kazan’ın kurulması ve yükselişi de, Bulgar şehrini tamamen öldürdü. Dolayısıyla Bulgar Hanlığı da tarihe karışmış oldu. Bununla beraber söylendiğine göre 15. yüzyıla gelene değin İdil Bulgarlarının yirmibirden fazla hanı olmuştur.
Doğu Avrupa ve Balkanlarda Oguzlar veya Anadolu Türkleri haricinde tutunabilen ve tarihteki adlarıyla günümüze kadar gelebilen bir Türk boyu olması itibarıyla Bulgarlar önemlidir.
KONUNUN DEVAMI İÇİN OKUNMASI GEREKEN KAYNAK
Prof.Dr. Saadettin Yağmur Gömeç, Türk Kültürünün Ana Hatları, 4. Baskı, Ankara 2018
Bulgar Türkleri konusuna da her zaman yaptığımız üzere meseleye onların adlarıyla girmek gerekir. Umumiyetle Bulgar isminin Türkçedeki “bulgamak” fiiliyle alâkası dikkate çekilmekte ve manası da “karışmak, bulanmak” şeklindedir. Bu adın ne vakit ortaya çıktığı meselesine gelince, herhalde 5. asrın ikinci yarısından sonradır. Fakat bu sırada Bulgarlar henüz bağımsız bir il hüviyetine kavuşmuş olamazlar. Çünkü kaynaklara baktığımızda, bu çağlarda hâlâ Bulgarların kökenlerinin dayandığı Beş Ogur (Bittigur), Altı Ogur (Altıngur), Tokuz Ogur (Kutirgur), On Ogur, Otuz Ogur (Utirgur), Sarı Ogur (Sarogur) vs. kimlikler geçerliliğini korumaktadır. Bizim tahminimize göre, Bulgarların yarı müstakil il yapısı 7. yüzyılın ortalarına doğru tamamlanmıştır.
Toktamış ile Emir Temür arasındaki kavgalardan da en zararlı çıkanlar hiç şüphesiz yine İdil-Ural Türklüğü ve dolayısıyla Bulgarlar oldu. Hatta söylenenlere göre, Temür Beg Bulgar şehrini zaptedince o vakitki Bulgar hanını, eşi ve çocuklarını yaktırmıştır. Elbette kuzeyde Ulug Muhammed tarafından 1437’de Kazan’ın kurulması ve yükselişi de, Bulgar şehrini tamamen öldürdü. Dolayısıyla Bulgar Hanlığı da tarihe karışmış oldu. Bununla beraber söylendiğine göre 15. yüzyıla gelene değin İdil Bulgarlarının yirmibirden fazla hanı olmuştur.
Doğu Avrupa ve Balkanlarda Oguzlar veya Anadolu Türkleri haricinde tutunabilen ve tarihteki adlarıyla günümüze kadar gelebilen bir Türk boyu olması itibarıyla Bulgarlar önemlidir.
KONUNUN DEVAMI İÇİN OKUNMASI GEREKEN KAYNAK
Prof.Dr. Saadettin Yağmur Gömeç, Türk Kültürünün Ana Hatları, 4. Baskı, Ankara 2018